Çevre, doğa ve hayvan polisleri göreve başladı

Çevre, doğa ve hayvan polisleri göreve başladı

İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde kurulan Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği ekipleri, çevreye, doğaya ve hayvanlara karşı işlenen suçların önüne geçmek için görev başında. 

Hüseyin Bağış  – Anadolu Ajansı |04.11.2020Çevre, doğa ve hayvan polisleri İstanbul'da görev başında Fotoğraf: Hüseyin Bağış/AA

İçişleri Bakanlığının aldığı kararla 81 ilde emniyet müdürlükleri bünyesinde çevre, doğa ve hayvanları koruma büro amirlikleri kuruldu. 

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyete geçen Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliğinde 1 komiser yardımcısı ve 5 polis memurundan oluşan ekip, aldıkları eğitimin ardından çalışmalarına başladı.

Veteriner, iki veteriner teknikeri, orman mühendisi ile avcılık ve yaban hayatı bölümü mezunu toplam 5 polis ve bir komiser yardımcısının görev yaptığı birimde, gelen ihbarın ardından harekete geçen ekip, hayvanlar için özel hazırlanmış araçla yola çıkıyor. Aracın bagajında klimalı kafes, kedi ve köpek yakalama aparatı ve file yer alıyor.

AA muhabirine açıklama yapan Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amiri Komiser Yardımcısı Mesut Oruç, çevre, doğa ve hayvanlara karşı işlenen suçların önüne geçmek için kurulan birimde görev alan polislerin, gönüllük esasına göre özellikle üniversitelerin veterinerlik, veteriner teknisyenliği, hayvan bilimi gibi bölümlerinden mezun olanlar arasından seçildiğini söyledi.

Amirliğin 27 Temmuz’da göreve başladığını hatırlatan Oruç, “İstanbul’da şimdiye kadar hayvanlara karşı işlenen suçlarla ilgili 550 ihbar geldi. Bu ihbarlardan 20’sine adli ve idari işlem yaptık. Şüphelilere 100 bin lira civarında idari para cezası kestik.” dedi.

HAYDİ mobil uygulamasından şikayet edilebilir 

Oruç, hayvanları öldürme veya yaralama, sokağa atma, aç susuz bırakma, kötü davranma, gücünü aşan yük yükleme, zararlı yiyecek içecek verme gibi suçların önüne geçmek amacıyla oluşturulan “Hayvan Durum İzleme (HAYDİ)” mobil uygulamasını vatandaşların cep telefonlarına indirmesini, bu şekilde, şahit oldukları suçları polise bildirip mücadeleye ortak olmasını istedi.

HAYDİ uygulaması üzerinden bildirilen şikayetlere daha kısa sürede müdahale etme şansı bulduklarını belirten Oruç, “Cep telefonlarına indirilecek uygulamaya kimlik numarası ve doğum tarihi bilgilerini yazarak giriş yapabilirsiniz, uygulama üzerinden ihbar konusu ile ilgili fotoğraf da paylaşabilirsiniz.” ifadelerini kullandı. 

Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliğinde görev yapan orman mühendisliği mezunu polis memuru Sema Öztürk ve veterinerlik okuyan Hüseyin Geniş de kendileri için özel hazırlanan kıyafet, araç ve ekipmanlarını tanıttı.

Kaynak : https://www.aa.com.tr

Kate Clow Sunumu

Kate Clow Sunumu

Kate Clow, Türkiye’nin ilk uzun mesafe yürüyüş parkuru olan ve yılda yaklaşık 2000 kişi tarafından yürünen, fethiye-antalya arasındaki 540 km’lik likya yolu ve 2004’te açılan st paul yolu’nun mucidi. 10 yıldır antalya’da yaşıyor. Bürokrasiye karşı ısrarlı tutumuyla Türk turizmine katkıları tartışılmaz bir azim örneği. Likya Yolu ve st paul yolu için vazgeçilmez birer rehber niteliğinde olan the lycian way ve st paul trail adlı uluslararası kitapların yazarı.

Başlıca kitapları; Aziz Paul Yolu: Türkiye’nin İkinci Uzun Mesafe Yürüyüş Rotası, Kaçkarlar, Likya Yolu – Türkiye’nin İlk Uzun Mesafe Yürüyüş Rotası, Likya Yolu’nda Yürümek, St Paul Yolu olarak sayılabilir.

Kate Clow Ocak ayında misafirimiz oldu derneğimiz üyelerine kültüryollarımız hakkında bilgiler verdi.

Kate Clow’a ve Maltepe Belediyesine teşekkür ederi.


Notice: Undefined index: SLGF_open_link in /home/u9340056/public_html/wp-content/plugins/simple-lightbox-gallery/simple-lightbox-slider-shortcode.php on line 97

Notice: Undefined index: SLGF_label_Color in /home/u9340056/public_html/wp-content/plugins/simple-lightbox-gallery/simple-lightbox-slider-shortcode.php on line 98

Notice: Undefined index: SLGF_desc_font_Color in /home/u9340056/public_html/wp-content/plugins/simple-lightbox-gallery/simple-lightbox-slider-shortcode.php on line 99

Notice: Undefined index: SLGF_btn_Color in /home/u9340056/public_html/wp-content/plugins/simple-lightbox-gallery/simple-lightbox-slider-shortcode.php on line 100

Notice: Undefined index: SLGF_btn_font_Color in /home/u9340056/public_html/wp-content/plugins/simple-lightbox-gallery/simple-lightbox-slider-shortcode.php on line 101

Notice: Undefined index: SLGF_button_title in /home/u9340056/public_html/wp-content/plugins/simple-lightbox-gallery/simple-lightbox-slider-shortcode.php on line 102

Notice: Undefined index: SLGF_Light_Box in /home/u9340056/public_html/wp-content/plugins/simple-lightbox-gallery/simple-lightbox-slider-shortcode.php on line 103

 

 

 

Yedinci Kıta

Yedinci Kıta

Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki devasa atık yığını kabaca, 3,4 milyon kilometrekareyi geçti ve artık onu bir kıta saymanın zamanı geldi.

Yedinci Kıta

İstanbul Bienali’nin bu yıl “Yedinci Kıta” temasını seçmesinin ve vurucu bir reklam ile ekranlarda yer almasının ardından hayatımıza girmiş bir kavram gibi gözükse de bu tartışmalar aslında biraz daha eski. Öncelikle teknik bir mesele üzerinde durmak daha doğru olacaktır, Dünya’da kaç kıta var?

Şu anda genel olarak kabul edilen kıta sayısı zaten 7’dir: Asya, Avrupa, Afrika, Avustralya, Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Antarktika. Burada herkesin aklında Amerika’nın neden 2 kıta sayıldığı (güney-kuzey) gibi bir soru gelse de aslında asıl tartışma Avrupa ile Asya’nın neden ayrı kıtalar sayıldığıdır, yani Dünya’da 6 kıta olduğunu ileri süren bilimadamlarının çoğu Avrasya’yı tek kıta saymakta ve Amerika yine 2 kıta sayılmakta, yine son aylarda bulunan Zeilandia Kıtası  gibi kaç kıta olduğu tartışmaları ayrı bir yazı konusu olabilir, bizim bugün gündemimiz Dünya’nın 6 kıa olduğu kabulü üzerine kendi yarattığımız ve diğer kıtalardan farklı olarak büyüyen “Yedinci Kıta”.

Yedinci Kıta Nedir?

Reklamlardan da anladığınız üzere Yedinci Kıta olarak belirtilen  kıta bizim çöplerimizden, özellikle de doğada çözülmesi daha zor olduğu için, 60 yıldır biriken plastik atıkların oluşturduğu çöp adaları, ancak atıklar artık adadan çok kıta olarak adlandırılabilecek boyutlarda, zira Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki devasa atık yığını kabaca, 3,4 milyon kilometrekare genişliğinde, yani Türkiye’nin 5 katı boyutlara ulaşmış durumda. Aslında sorunun büyüğü gözle görülemeyecek ve tamamen okyanuslara dağılmış durumda olan yüzmilyarlarca mikroplastik olsa da, artık sıklıkla Okyanus ortasında kilometrelerce uzanan çöp adaları da gözle rahatlıkla görülmeye başlandı. 2018 yılında Karayip Denizi üzerinde şişelerden, plastik poşetlerden ve tonlarca atıktan oluşan dev bir ada belirmiş bu ada BBC tarafından bu şekilde görüntülenmişti.

Hatta yıllardır farkedilmeyen bu soruna yine geçen yıl dikkat çekmek amacıyla sembolik olarak Birleşmiş Milletler’e başvuru yapılmış ve Fransa boyutlarına yaklaşan bir çöp adasının ülke olarak tanınması istenmiş durumda, Trash İsles (Çöp Adalar’ın 1 yıl içinde 100 bine yakın vatandaşı olmak isteyen kişi imza vermiş durumda, aynı zamanda pasaportu ve parası da var artık)

Yedinci Kıta Nerede?

Kuzey Pasifik Okyanusu’nda, ABD açıklarında bulunan Çöp Kıtası, okyanuslarda bulunan tek çöp bölgesi değil, aslında akıntıların etkisiyle bütün denizler ve okyanusların her yerinde hatta Kuzey Buz Denizinde bile mikro plastik atıklara rastlamak mümkün. Yine de okyanus akıntılarının etkisiyle Pasifik Okyanusunda ABD açıkları ile Şili açıklarında, Atlantik Okyanusunda ABD ve Brezilya açıklarında ve Hint Okyanusunda çöplerin daha yoğunlaşmaya başladığı tespit ediliyor.

.

Doğaya En Büyük Tehdit: İnsan ve Plastik

Okyanuslarda bulunan 1 kilometrekarede 30 bin çöp bulunduğu tahmin ediliyor, bu çöplerin büyük bir kısmı ise mikro plastik atıklar. Plastik hayatımıza sadece 60 yıl kadar önce girdi ancak günlük hayatımızın her alanında her geçen gün daha yoğun olarak kullanıldı ve bu kullanım artmaya da devam ediyor. Plastik doğada biyolojik olarak çözülmediği veya çok uzun sürelerde çözüldüğü için de çöpe dönüşüyor ve çöpler de geometrik artış ile artarak dünyayı kirletiyor ve tüm dünya yaşamını tehdit ediyor. Dünyada her yıl üretilen onlarca milyar ton plastiğin önemli bir kısmı çöp olarak denizle buluşuyor.

Her gün yüz milyonlarcası kullanılan plastik su şişelerinin suda çözülmesi için gereken zaman 450 yıl. Denizdeki plastik atıklar zamanla güneşin ısı enerjisi ile şekil değiştirip parçalanıyorlar ancak yok olmuyorlar. Aksine gıda zinciri içinde her tip okyanus canlısının yiyebileceği yarım santimetre veya altındaki büyüklüğe dönüşüyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı, 2018 yılı plastik üretimi ve kullanımına ilişkin raporuna göre Dünya plastik kullanımının yüzde 50’si plastik ambalajdan oluşuyor ve bunların da çoğunluğu tek kullanımlık üretiliyor ve üretildiği yıl ‘çöp’ olarak dünya ekosistemine dahil oluyor. Dünyada her yıl 1 ila 5 trilyon plastik poşet tüketiliyor. 2050 itibarıyla çöplerde ve ekosistem alanlarında yaklaşık 12 milyar ton pet şişe olacak ve 2050 itibarıyla deniz kuşlarının yüzde 99’u kullanılmış plastik yutmuş olacak. Dünya’da bugüne kadar 8,3 milyon ton plastik üretildi (yarısı son 10 yılda), bugüne kadar üretilen plastiğin bugün sadece yüzde 30’u kullanımda, ancak atılan plastiğin sadece yüzde 9’u geri dönüşüme sokuldu, yüzde 12’si yakıldı, ama yüzde 79’u çöp olarak bugün karada veya nehirler, sular yoluyla denizlere ve ve okyanusa karışıyor.

Plastik Kullanımını Azaltma Örneği: Plastik Poşet

İlk kez 2002’de Bangladeş’te uygulanmaya başlanan plastik poşet yasağının en katı olduğu ülke bir Afrika ülkesi olan Kenya. Kenya’da 2017’de yürürlüğe giren uygulamaya göre, plastik poşet kullanan, üreten ya da satanlar hapis veya para cezasıyla karşı karşıya kalabiliyor. Hatta plastik poşet kullanımını yasaklayan ülkelerin yaklaşık yarısı olan 25 ülke Afrika’da bulunuyor.

Avrupa Birliği üyesi ülkelere bakıldığında, Danimarka, Bulgaristan ve İspanya’nın da aralarında bulunduğu 10 ülkede plastik poşet kullanımı vergiye tabi tutulurken Hollanda ve İsveç gibi 14 ülkede ücretlendirme uygulanıyor.  Avrupa’da kişi başına yıllık plastik poşet kullanımı miktarının en düşük olduğu ülkeler 4 poşetle Danimarka ve Finlandiya olurken, plastik poşet kullanımının 2002’de vergilendirildiği İrlanda’da bu sayı 300’lerden İngiltere’de 140’tan 20’ye düştü.

Türkiye’de 2019 yılbaşından itibaren ücretli plastik poşet uygulaması hayata geçirildi. Türkiye’de ortalama 440 olan kişi başına düşen yıllık plastik poşet kullanımının 2019 sonunda 90’a, 2025’te ise 40’a düşürülmesi hedefleniyordu, ilk 8 ay içerisinde 2019 hedefine ulaşılabileceği hatta daha da altına inebileceği görülüyor.

AzCok.Net